Maden mühendisi Sezgin Demirakın (30), amcasının oğlu inşaat mühendisi Mehmet Erman Demirakın (33) ile yeniden inşaat mühendisi halasının çocukları Cengiz (40) ve kardeşi Yusuf Çamur (27), yaklaşık 2 yıl evvel birlikte iş yapmaya karar verdi.
Topraksız tarım dikkatlerini çekince bir mühlet araştırma yapan kuzenler, bu alanda üretim için harekete geçti.
Kuzenler, kente yakın Aktoprak köyünde 2 dönüm alanı kiralayarak engebeli tabanı sera kurulumuna uygun hale getirdi. Akabinde serayı kurularak topraksız üretim için borular ve üzerine yerleştirilen metal düzenekler hazırlandı.
Ziraat Bankasından “Tarım Takviye Kredisi” de kullanan kuzenler, vakit ayarlı motorların devreye alındığı serada marul üretiyor.
ÜRETİMDE ULAŞTIĞIMIZ NOKTA İYİ
Rize’de özel bir şirkette maden mühendisi olarak çalışan Sezgin Demirakın, kuzenleri ile ani bir kararla üretip satma niyetiyle çıktıkları seyahati anlattı.
Kuzenlerinin işleri münasebetiyle bir müddettir vilayet dışında bulunduğunu belirten Demirakın, topraksız tarım yapmaya Kovid-19 salgını başlamadan kısa müddet evvel karar verdiklerini söyledi.
Demirakın, araştırmaları tamamladıkları devrin, salgına bağlı kısıtlama ve kapanmaların başlamasına denk geldiğine işaret ederek, bu sürecin aslında seradaki çalışmalara daha fazla vakit ayırmalarına vesile olduğunu vurguladı.
Deneme yanılma metoduyla başladıkları üretimde bugün ulaştıkları noktanın âlâ olduğunu aktaran Demirakın, marula ziyan veren birtakım hastalıklarla da uğraş ettiklerini, bu alanda her gün yeni şeyler öğrendiklerini lisana getirdi.
Seranın her yerinde emeklerinin olduğunun altını çizen Demirakın, şöyle devam etti:
“Borular delik halinde satılıyor fakat maliyetleri yüksek diye biz kendimiz deldik. Bir ayımızı aldı delikleri açmak. Boruların üzerine yerleştirildiği düzeneği, ölçülerini alarak ustalara yaptırdık. Kaynak yaptırdık, suyun akış tarafına nazaran yerleştirdik. Buraya girdikten sonra hatası, elektrikçi, demir, beton işi artık her şeyi yapmaya başladık. Artık acil bir şey oldu mu kendimiz müdahale ediyoruz, dışarıdan yardım almamıza gerek kalmıyor.
Belli bir sermayemiz yoktu, o periyotta masraflar 700-800 bin lira tuttu. Vakit ayarlı motorlarla su aktarılıyor. Tüm sistemleri yaptık, iklimlendirme sistemini kuramadık maliyetler hasebiyle. Tarım takviyeli kredi aldık Ziraat Bankasından 213 bin 500 lira. 7 yıl geri ödemeli, birinci 2 yıl geri ödemesiz. Üçüncü yılımıza girdik yeni ödemeye başladık.”
Demirakın, bu mevsimde 30 ile 45 gün ortasında mahsul alabildiklerini, kış kaidelerinde ise iklimlendirme sistemi şimdi olmadığı için marulun gelişiminin 60 gün sürdüğünü söyledi.
İşlerin yoğunluğuna nazaran değişmekle birlikte ekseriyetle akşamları serada toplandıklarını anlatan Demirakın, şöyle konuştu:
“İşten kalan vaktimizi seraya harcıyoruz. Akşam herkes işini bitirince burada toplanıyor. Bizim için bir aile ortamı, geliyoruz buradaki işleri hallediyoruz. Sabahtan akşama kadar amcam duruyor, biz de akşamdan gelip geri kalan işleri yapıyoruz. Başta çok heyecan vericiydi, her gün gelip yaprak sayıyorduk, ‘3-5 yaprak oldu, 9 yaprağa gidiyoruz.’ diye. Muhakkak bir müddet sonra gözün alışıyor fakat yeniden de onu buradan kesip kasaya koyup götürüp nakde çevirmek çok değişik his katıyor beşere. Yatırımda muhakkak bir yüzdeye kadar geldik. Uzun vadede kazandıracağını düşünüyoruz.”
ÜLKE İKTİSADINA KATKI SAĞLAMAK İÇİN BU TÜRLÜ BİR KARAR ALDIK
Uzun yıllar ticaretle uğraştıktan sonra emekliye ayrılan Mustafa Demirakın ise gününü oğlu Mehmet Erman Demirakın ve yeğenlerinin kurduğu serada geçiriyor.
Geçmiş yıllarda bahçesine kurduğu serada zerzevat yetiştirdiği için deneyimli olan Demirakın, 4 kuzenin ülke iktisadına katkı sağlamak için bu türlü bir karar aldıklarını tabir etti.
Üretimde ikinci yıla girdiklerini belirten Demirakın, “Ben de onlara 6 aydan beri yardımcı oluyorum. Çocuklara takviye gayeli. Onlar da ülke iktisadına katkıda bulunuyorlar.” dedi.
Demirakın, maydanoz ve roka üretmek için de denemeler yaptıklarını kaydetti.
